Sesli Kitap Açıklaması
Sesli Kitap, Ne zaman okusam Dostoyevksi’yi, çarın idam mangası önünde kurşuna dizilmeyi bekleyen o genç üniversite öğrencisi aklıma gelir; hayatında silinmez izler bırakan bu olay sinmiştir yazdığı her satıra. Rus aydınının umutsuzluğu, idealleriyle bunları gerçekleştirmeye soyunduğu toplum arasındaki derin uçurum ve herhalde sadece Rus aydınına has olmayan nihilizm, en alaycı göründüğü hikayelerinde bile yankılanır. Bu kitaptaki hikâyelerde de öyle. “Berbat Bir Olay”da acımasız bir ironi vardır: tek amacı toplumunun mutluluğu olan bir aydın, topluma daha büyük elem verir sadece.
Hayatı boyunca yazdığı belki de tek alaycı hikâye olan “Timsah”ta bile bu nihilizmin izleri vardır; okuduğunuzda acı bir umutsuzluk bırakır geride. Dostoyevski ya manevi bir kurtuluşu vazeder, ya da kurtuluş olmadığını, ama her halükârda umutsuzluk ebedidir. Sanırım insanlığın kaderi hakkında gerçek bir umut ışığı yaktığı tek anlatısı, son hikâyesi olan “Gülünç Bir Adamın Düşü”dür: insana has bütün o zulmeti biz yarattık; oysa yardımı esirgediğimiz o küçük kıza elimizi uzatmak yeter karanlıktan kurtulmak için.
(Tanıtım Bülteninden)
Yazar Açıklaması
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 1821’de Rusaya Moskova’da dünyaya geldi. Rusya Petersburg askeri Mühendislik Okulunu bitirdikten bir süre sonra edebiyatla uğraşmak için askerlikten ayrıldı. İlk romanı İnsancıklar 1846 yılında, o zamanın ünlü eleştirmeninden biri olan Belinski’den büyük övgü aldı. Daha sonra İkiz 1846 adlı kısa romanını yazdı. Bu romanından hemen sonra ise art arda Ev Sahibesi 1847, Beyaz Geceler 1848 ve Yufka Yürek’i 1848 romanlarını yayımlayan Dostoyevski, Netoçka Nezvanova 1849 adlı romanı yayımlandığı sıralar, devlet düzenini yıkmaya çalıştığı gerekçesiyle tutuklandı; ölüm cezası, Sibirya’da dört yıl ağır hapse ve dört yıl askerlik hizmetine çevrildi.
Suç ve Ceza’yı 1866 yazmaya başladı ve onun için aldığı avansla Rusya’ya döndü. Önce Kumarbaz 1866 adlı romanını yayımladı. Aynı yıl tamamladığı Suç ve Ceza, eleştirmenleri ve okurları hemen büyüledi. 1867’de asistanı Anna Snitkina’yla evlenerek yeniden yurt dışına çıktı; dört yıl Rusya’dan uzak kaldı. Dostoyevski, bu ağır yaşam koşulları altında da sendelemeyerek ikinci başyapıtı Budala’yı 1869 yazdı. Budala’yı, 1870’te Ebedî Koca, 1872’de Ecinniler, 1875’te Delikanlı izledi. Karamazov Kardeşler’i 1879-1880 yazmaya başladığında, artık ülke çapında tanınan ünlü bir yazardı. Dostoyevski bu arada, Grajdanin’e yazdığı “Bir Yazarın Günlüğü” 1873-1881 başlıklı köşe yazılarını, 1876-1877 yılları arasında aylık bir yayın olarak çıkardı. 1881’de Petersburg’da ölen Dostoyevski, Batılı ülkelerin edebiyat ve düşün yaşamında önemli bir rol oynamış, özellikle varoluşçuluğun temel kaynaklarından biri sayılmıştır.
Bizleri Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Ayrıca Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!