Fyodor Dostoyevski – Beyaz Geceler

Sesli Kitap Açıklaması

Sesli Kitap, Öykünün Hayalperest anlatıcısı, Petersburg’un “beyaz geceler”inde sokaklarda dolaşırken, Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da Hayalperest kadar yalnızdır. İkinci buluşmalarında aralarında bir dostluk doğar; Nastenka, Hayalperestimize, kendi yaşam öyküsünü anlatır: Âşık olduğu bir genç adam bir yıl sonra ona geri döneceğini söyleyerek Moskova’ya gitmiş, ama aradan bir yıl geçmesine karşın tek bir mektup bile yazmamıştır. Bu arada, Hayalperestimiz de Nastenka’ya vurulduğunu fark eder, ama duygularını gizler.

Yalnızca 19. yüzyıl Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Dostoyevski’nin 27 yaşında yazdığı Beyaz Geceler, sevecen, okuru sarıp sarmalayan, ama hüzünlü bir uzun öyküdür. Bir yanıyla romantik bir aşk üçgeninin, bir yanıyla da bir kişilik parçalanmasının öyküsüdür.

“Dört gecelik bir aşk hayali” diye tanımlanabilecek bu küçük başyapıtı, Sabri Gürses’in Rusça aslından yaptığı çeviriyle ve Dostoyevski ve yapıtı üstüne ayrıntılı incelemesi eşliğinde sunuyoruz.

(Tanıtım Bülteninden)

Yazar Açıklaması

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 1821’de Rusaya Moskova’da dünyaya geldi. Rusya Petersburg askeri Mühendislik Okulunu bitirdikten bir süre sonra edebiyatla uğraşmak için askerlikten ayrıldı. İlk romanı İnsancıklar 1846 yılında, o zamanın ünlü eleştirmeninden biri olan Belinski’den büyük övgü aldı. Daha sonra İkiz 1846 adlı kısa romanını yazdı. Bu romanından hemen sonra ise art arda Ev Sahibesi 1847, Beyaz Geceler 1848 ve Yufka Yürek’i 1848 romanlarını yayımlayan Dostoyevski, Netoçka Nezvanova 1849 adlı romanı yayımlandığı sıralar, devlet düzenini yıkmaya çalıştığı gerekçesiyle tutuklandı; ölüm cezası, Sibirya’da dört yıl ağır hapse ve dört yıl askerlik hizmetine çevrildi.

Suç ve Ceza’yı 1866 yazmaya başladı ve onun için aldığı avansla Rusya’ya döndü. Önce Kumarbaz 1866 adlı romanını yayımladı. Aynı yıl tamamladığı Suç ve Ceza, eleştirmenleri ve okurları hemen büyüledi. 1867’de asistanı Anna Snitkina’yla evlenerek yeniden yurt dışına çıktı; dört yıl Rusya’dan uzak kaldı. Dostoyevski, bu ağır yaşam koşulları altında da sendelemeyerek ikinci başyapıtı Budala’yı 1869 yazdı. Budala’yı, 1870’te Ebedî Koca, 1872’de Ecinniler, 1875’te Delikanlı izledi. Karamazov Kardeşler’i 1879-1880 yazmaya başladığında, artık ülke çapında tanınan ünlü bir yazardı. Dostoyevski bu arada, Grajdanin’e yazdığı “Bir Yazarın Günlüğü” 1873-1881 başlıklı köşe yazılarını, 1876-1877 yılları arasında aylık bir yayın olarak çıkardı. 1881’de Petersburg’da ölen Dostoyevski, Batılı ülkelerin edebiyat ve düşün yaşamında önemli bir rol oynamış, özellikle varoluşçuluğun temel kaynaklarından biri sayılmıştır.

Bizleri FacebookInstagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Ayrıca Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir