Futbol Severler İçin Kitap Önerileri

Futbol Severler İçin Kitap Önerileri. Çin İmparatoru Huang Ti, M.Ö. 17’nci YY’da saç ile doldurduğu derinin, dünyayı bu kadar etkileyeceğini tabii ki tahmin etmiyordu.  İyonyalı şairi Homeros ise ‘Odis-sea’ adlı eserinde top oyunlarından bahsederken ‘Tanrının Eli’ni kullanan Diego Armando Maradona’dan haberi yoktu. Öyle ki askeri ve politik lider ‘yüce’ Jül Sezar’ın Romalıları, Harun Reşit yönetimindeki Araplar karşısındaki maçında VAR olsa eyyamla kazanacağını bilmiyordu. Futbol, hem birleştirici hem de ayrıştırıcılığıyla en popüler spor olarak birçok hikâyeyi barındırıyor. Bu nedenle işte bu hikâyeleri birlikte yaşamak ve kuşaktan kuşağa aktarmak isteyenler için Sesli Kitap Arşivi olarak önerilerimiz.

Futbol Severler İçin Kitap Önerileri

İşte futbolun tarih boyunca oluşturduğu bu büyülü dünyaya dair derinlemesine bilgi edinebileceğiniz ve futbol tutkunlarının kütüphanesinde mutlaka yer alması gereken birkaç kitap önerisi. Futbolun sadece bir spor değil, aynı zamanda kültürleri, milletleri, ve kuşakları bir araya getiren evrensel bir dil olduğunu anlamak isteyenler için bu eserler, futbolun tarihine ve sosyolojik etkilerine ışık tutuyor. Hem sahadaki zaferleri hem de perde arkasındaki dramatik olayları keşfetmek isteyen okuyucular için işte Futbol Severler İçin Kitap Önerileri

Futbol Taktikleri Tarihi

İbrahim Altınsay’ın önsözüyle; Jonathan Wilson bu ödüllü ne basit bir taktik analizi kitabı ne de sayı ve dizilimlere boğulmuş bir istatistik derlemesi. Çünkü futbol taktiklerinin tarihsel gelişimini coğrafya, tarih, kültür ve hatta siyaset ekseninde ele alan ve futbolun hem saha içi hem de saha dışındaki evrimini konu edinen bir başyapıt.

Yazar: Jonathan Wilson
Çevirmen: Deniz Arslan
Yayınevi: İthaki Yayınları

Güney Amerikalıların sömürgecilere karşı kendi becerilerini nasıl kabul ettirdiğinden, Avrupa’nın bireysel beceriyi takım düzenine göre uyarlamasına; beş forvetli dönemden, merkez golcülü yapıya; İskoçların pas oyununu dünyaya nasıl kabul ettirdiğine kadar pek çok tarihsel süreç bu kitapta gözler önüne seriliyor. Çünkü taktiklerin tarihiyle ilgili onlarca soru kendine yanıt buluyor. Özetle Futbol Taktikleri Tarihi futbol izleme, yorumlama, kurgulama hatta oynatma seyrinizi değiştirecek ve oyunun kavramsal evreniyle olan mesafenizi yeniden düzenleyecek bir eser. Bu nedenle kim bilir, belki de birileri anlamakla yetinmeyip değiştirme üzerine de adım atacak ve bu kitabın ileriki baskılarına yerel katkılar sunacak. Yine de şimdilik “anlamakla” başlayalım.

(Tanıtım Bülteninden)

Ayağa Oyna Pohnpei

Tam olarak söylemek gerekirse 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Andorra’nın Rusya ile oynadığı ve sadece 1-0 yenilip beklenmedik bir başarıya imza attığı gün, futbol yazarı Paul Watson ve dostu Matt Condrad bir plan yaptılar. Bunun dışında dünyanın en kötü milli takımını bul, o ülkenin vatandaşı ol ve milli formayla sahaya çık. “Hayal işte!” der geçerdik; şayet bu iki genç o günden yirmi bir ay sonra kendilerini evlerinden on üç bin kilometre uzakta, Pasifik Okyanusu’nun ortasında küçük bir ada olan Pohnpei’in kurbağalar tarafından ele geçirilmiş futbol sahasında antrenör olarak bulmuş olmasalardı.

Yazar: Paul Watson
Çevirmen: Murat Sağlam
Yayınevi: Domingo Yayınevi

Ayağa Oyna Pohnpei, dünyanın en zayıf futbol ülkesini tarihteki ilk galibiyetine taşımak uğruna girişilen çılgınca çabanın tümüyle gerçek. Fazlasıyla samimi ve bir o kadar da eğlenceli hikâyesi. Tutkulu iki genç adamın dünyanın öteki ucunda futbolun yüzünü ve kendilerine tümüyle yabancı insanların hayatlarını nasıl değiştirebileceğini anlatıyor. Bize zamanında futbola neden “güzel oyun” dediğimizi hatırlatıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Bir Zamanlar Sahalarda

Bülent Sağman’ın “Büyücü Tekir” adlı romanından esinlenilerek yazıldı ve çizildi. “Bir Zamanlar Sahalarda”, futbolu merkeze alan bir çizgi roman. En önemlisi yakın geçmişin İstanbul’unu, mahalle kültürünü, sokak futbolunu ve bir yıldızın parlayışını gözler önüne serilirken, profesyonel bir sporcunun düşüş hikâyesine tanıklık ediyorsunuz.

Yazar: Bülent Sağman
Yayınevi: Rodeo Yayınları

Studio Rodeo bünyesinde gerçekleştirilen bir yıllık çalışma sonucu ortaya çıkarılan Bir Zamanlar Sahalarda’nın senaryosunda Murat Mıhçıoğlu ve Bülent Sağman yer alıyor. Sayfa taslakları yine Mıhçıoğlu’na, karakter tasarımları ve çizimler ise Cem Özüduru’ya ait. Renk, doku ve efektlerin arkasında ise Ozan Erman var. Kitabın kapak resmi ise ünlü İtalyan çizgi romancı Giampiero Casertano tarafından yapıldı.

(Tanıtım Bülteninden)

Takımdan Ayrı Düz Koşu

Takımdan Ayrı Düz Koşu, ülke futbolunun değişik yüzleri hakkında makalelerden oluşan bir derleme. Lakin futbol dünyası içinden bazen uzman gözüyle bazen de taraftarın gönül gözüyle kaleme alınmış. Futbolu anlamlandırma, sevme biçimleri, yabancı olanların yaşadığı derin mahrumiyet… “Puan veya puanlar almaya geldik” klişeleri, amatör futbol dünyası, ‘Bizler inandık siz de inanın!’ gazları… Bu nedenle takım kimliklerinden, kulüp vizyonlarına kadar her şey ayağınıza geldi.

Derleyen: Tanıl Bora
Yayınevi: İletişim Yayıncılık

Taraflar ortamlarından, geçmişte  kalıp geleceğe gidemeyenlerle ilgili muhteşem hikayeler. Ahmet Çiğdem, Mehmet Demirkol, Benjamin Holland, Gaye Boralıoğlu, Akif Kurtuluş, Bağış Erten, Mustafa Görkem Doğan, Özgür Teoman, Hakan Dilek, Ümit Kıvanç, Ferruh Uztuğ, Serkan Seymen, Murat Toklucu, Eda Çevik, Yiğiter Uluğ, Murat Gültekingil, Yetvart Danzikyan, İmran Ayata ve Tanıl Bora gibi isimler derlemede yer alıyor. Bu nedenle futbol tarihinde önemli bir yere aittir bu eser.

(Tanıtım Bülteninden)

Benim Oyunum

Johan Cruyyf’ün gelmiş geçmiş en büyük futbolcu olup olmadığını tartışabiliriz ama futbolun doğasını tek başına en fazla değiştiren oyuncu olduğu su götürmez bir gerçektir. Gerek sahada gerek kenarda, Cruyff futbolun ödün vermeyen dehasıydı. En önemlisi onun futbol görüşü –Total Futbol– oyunun oynanışını baştan aşağı değiştirdi. Kazanmak kadar seyir zevkine de inanıyordu.

Yazar: Johan Cruyff
Sayfa Uygulama: Bahadır Erşık
Çevirmen: Algan Sezgintüredi
Yayınevi: Domingo Yayınevi

Ajax ve Barcelona’da yerleştirdiği tarzın göz kamaştıran akıcılığı, dünyanın en beğenilen takımlarının oyun tarzlarının temeline dönüştü. Yayımlandığı pek çok ülkede çoksatanlar listelerine giren Benim Oyunum’da Cruyff, Amsterdam’ın beton sokaklarında başlayan hikâyesini, oyununu tanımlayan ve ardından gelen futbolcu ve çalıştırıcı nesillerine damga vuran felsefeyi paylaşıyor; neredeyse futbolu kadar akıcı bir dil ve etkileyici bir dürüstlükle.

(Tanıtım Bülteninden)

Gölgede ve Güneşte Futbol

Şampiyonanın bir başka sürprizi de Türkiye’ydi. Hiç kimse bu ülkenin önemli bir başarı elde edeceğine inanmıyordu. Türkiye, dünya kupalarından elli yıldır uzaktı. Brezilya’ya karşı oynadığı ilk maçta hakemin kararıyla göz göre göre haksızlığa uğradı; ama yoluna devam etti ve sonunda üçüncü oldu. Enerjik ve kaliteli futboluyla kendisini küçük gören uzmanların ağzını açık bıraktı.

Gerçek bir futbol tutkunu olan Uruguaylı ünlü yazar Eduardo Galeano, dünya kupalarına ilişkin gözlemlerini anlattığı Gölgede ve Güneşte Futbol’a 1998 ve 2002 kupalarını da ekledi. Lakin kucaklaşmanın kitabının, Ateş Anıları’nın yazarı, kendisini bir ‘iyi futbol dilencisi’ olarak niteliyor ve futbolun destansı kahramanlarına, ağları sarsan gollere ticaret ve siyaset açısından değil, kültürel açıdan yaklaşıyor. Galeano, adeta futbolun şiirini yazıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Barça

Bu kitapta, futbolun kurallarını yeniden yazan takımın ona en yakın gazeteci tarafından anlatılan hikâyesini bulacaksınız. Çünkü hikâyemize Wembley’deki 2011 Şampiyonlar Ligi finaliyle başlıyoruz. Bu karşılaşmada Barcelona’nın dünyanın en büyük takımı olup olmadığı tartışması sona erip yeni bir tartışma başladı: Barcelona tüm zamanların en iyi takımı olabilir mi? Bu kitabı okurken kendinizi kazanan takımın soyunma odasında ve teknik direktör Pep Guardiola’nın kafasının içinde bulacaksınız. Dahası tek tek takımın efsane oyuncuları üzerine eğilecek, hikâyeyi onlar aracılığıyla okuyacaksınız.

Çevirmen: Barış Satılmış
Editör: Graham Hunter
Yayınevi: Pegasus

1980’lerin sonlarında atılan temellerden Londra’daki kupa törenine kadar uzanan dönemde şu büyük isimlerin yolculuğuna tanıklık edeceksiniz: Bu nedenle Guardiola, onun akıl hocası Johan Cruyff, Xavi, Iniesta ve belki de tüm zamanların en iyi futbolcusu olan Lionel Messi. “Graham Hunter sizi Camp Nou’dan Barcelona’nın yönetim kurulu odasına kadar uzanan unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Takımın çok övülen altyapısının her bir köşesine başka hiçbir gazetecinin girmediği kadar giriyor. Bu nedenle bile bu kitaba bayılacaksınız.

(Tanıtım Bülteninden)

Alex de Souza

Alex, kuşkusuz birlikte çalışma ayrıcalığına eriştiğim büyük bir oyuncuydu. Maç okuma yeteneği olağanüstüydü, zeki ve teknikti, sahada olup bitenleri gözden kaçırmıyor ve topa akıl almaz bir kolaylıkla dokunuyordu. Onun futbolu klasik ve rafineydi. Saha kenarından, sonraki hamlelerini çoğu zaman tahmin edemiyordum. Fakat o, öngörüsüyle yapılması gerekenleri diğerlerinden önce düşünüyordu. Hiç kuşkusuz, Brezilya futbolunun en büyük oyuncularından biriydi. Fakat Dünya Kupası’na katılma fırsatı verilmeyerek adaletsizliğe maruz kaldı. Bence 2002’de Brezilya Milli Takımı’nda yer almalıydı.

Yazar: Marcos Eduardo Neves
Çeviren: Halil Beytaş
Editör: Kerem Yıldız
Yayınevi: İndigo Kitap

Kendisi yıldız olduğu halde, sizi idolleştiren biriyle çalışmak pek kolay değildir, fakat sonuçta, onun ve kurduğu o güzel ailenin dostu olma hazzına eriştim. Fenerbahçe’de onun gibi örnek bir profesyonelle çalışmak işimi kolaylaştırmıştı. Takım için önemini gösterme niyetiyle zaman zaman, ondan çok şey talep ettim. Alex bir liderdi ve takımdan yana aldığı her tutum önemliydi. Daha fazla sorumluluk üstlenmesini hedefleyerek, onu kaptan yaptığımda, hemen sorumluluğu üstlendi ve takıma liderlik yaptı.

Türkiye’de birlikte çok mutlu anlar yaşadık. Alex, tüm yaşamını futbola adayarak elde ettiği parlak kariyerini kısa bir süre önce sonlandırdı, sıra dışı futbol yıldızlığının, saha dışındaki tavırlarının yanı sıra bencillikten uzak tutumunun şekillendirdiği bir kişiliğe sahipti. Dahası bütün bunlar onun futbolculuğunu ve eşsiz kişiliğini daha da belirginleştiriyordu. Zico, Brezilya Milli Takımı’nda 10 numaralı formayı giydi, üç Dünya Kupası’nda (1978, 1982 ve 1986) oynadı; 2006-2007 ve 2007-2008 sezonlarında Fenerbahçe’yi çalıştırdı.

(Tanıtım Bülteninden)

Karhanede Romantizm

Bağış Erten anlatıyor kitabı… Bir gün Gençlerbirliği maçına yolunuz düşerse, sürekli bağıran, kırmızı-siyah el örmesi atkısıyla “huşu” içinde takımını seyreden adama dikkat edin. Diğer o iflah olmaz romantik, nasıl bir “kârhane”de olduğuna hiç aldırmadan, yağmur demez, çamur demez gider biricik Gençler’inin maçlarına. Çünkü yetmez, arkadaşlarını da götürür. O da yetmez, etrafındakileri futbola kazandırır. Bununla da kalmaz: Bu nedenle yazar, Renkler, formalar, futbolcular, sevinçler, taraftarlar… Velhasıl futbolu sevmek üzerine… O kadar ki bazen terim yaratır (“oligarşi”), bazen kültür dokur (“çocukları maça götürmek”), bazen de zapta geçirir (takım tutma biçimleri). Bu nedenle tam da “sahalarımızda görmek istediğimiz” yazılardır bunlar. Okuyana sıcaklık ve heves verir. Zaten memleket entelektüellerinin futbol yazmaya “girişmelerinin” müsebbibi de bazen pişmanlık duymasına rağmen odur.

Yazar: Tanıl Bora
Yayınevi: İletişim Yayıncılık

Entelektüel hayatı boyunca yazdığı, derlediği, çevirdiği, editörlüğünü yaptığı onca kitaba, makaleye, derlemeye inat, futbol üzerine çiziktirmekten “ayrıca” hoşlanır. Kârhane’de Romantizm yaklaşık 10 yıllık bir dönemde Tanıl Bora’nın futbol kültürümüze yaptığı katkıların bir derlemesi. Oyunun saf haline vurgu yapar. “Oyunla oynayan”, romantik, bir o kadar da realist, naif nostaljinin tuzağına düşmeyen, hakiki denemeler bunlar. Bu nedenle Eduardo Galeano’vari bir “Futbol Dilencisi”nin içdökümü… Oysa futboldan nefret etmek için onlarca sebep sayılabilir bu aralar.

Toplumsal ve kültürel hayattan çaldığı rol çalınır. Çünkü giderek vandallaşan enstantaneleri, endüstrisi, ‘derin’ ilişkileri, maçoluğa ve ayrımcılığa meyli en sıkı futbolseverlere bile “illallah” dedirtiyor. Ama “ibadet biçimleri”, “tefsirler”, hatta “futbol uleması” saçmalıyor diye “imandan” vazgeçilmez ki! İşte bunu hatırlamak için okumak lazım bu kitabı. Huzur için. İman tazelemek için… Futbol dinine yeniden inanmak için.

(Tanıtım Bülteninden)

Kirli Yüzlü Melekler

Diego Maradona, Gabriel Batistuta, Juan Román Riquelme, Sergio Agüero, Lionel Messi… Arjantin, gezegendeki birçok büyük yıldızın vatanı. Lakin zengin ve değişken tarihi çalkantılı, büyük ve heyecanlı olaylarla dolu bir ülke. Futbolla yatıp futbolla kalkan Arjantin’in hem futbol hem de siyasi, sosyal tarihine yakından bakan Jonathan Wilson Kirli Yüzlü Melekler’de Arjantin futbolunun doğuşunu, altın la nuestra çağını,

Yazar: Jonathan Wilson
Kapak İllüstrasyonu: Umut Pulat
Sunan: Bağış Erten
Yayınevi: İthaki Yayınları

Juan Perón dönemi. Arjantin’ini, anti−futbolun gelişimini, César Luis Menotti yönetimindeki muazzam takımı ve son zamanlardaki yetenekli ayakları… Bunun dışında futbolun evlerde, her sokak başında, yazarlarının ve filozoflarının zihninde her daim heyecanla yaşadığı yıllar. Arjantin’i oldukça kapsamlı ele alan Kirli Yüzlü Melekler. Futbola ve Arjantin’e ilgi duyan her okuru heyecanlandıracak bir eser.

(Tanıtım Bülteninden)

İdmancı Ruhlar

Mehmet Yüce, Türkiye futbol tarihini özgün kaynaklara inerek yeniden yazdığı çalışmasının ikinci cildi. 1923-1952 dönemini ele alıyor. Dahası Cumhuriyetin ilanından, profesyonelliğin resmen başlayışına kadar. İstanbul’un büyük üçlüsüne ve İstanbul turnuvalarına takılmıyor. Bu nedenle sadece kitap, sadece Ankara ve İzmir’e de bakmakla kalmıyor. Türkiye’nin bütün taşralarındaki futbol meşgalesine mutlaka göz atıyor. “Çamurlu, tozlu sahalara; her an yıkılacak gibi duran, zaman zaman çöken ahşap tribünlere. Bazen neşeli, şakacı hattâ alaycı. Bazen de kızıp en yakası açılmadık küfürleri dahi etmekten çekinmeyen, kulüplerinin rengine âşık hararetli taraftarlara”, muhabbetli bir seyahat.

Yazar: Mehmet Yüce
Yayınevi: İletişim Yayıncılık

“Fakat hayret, birden Galatasaraylılar canlanıyor. Akın akın üstüne. Fener’de ise fazla bir emniyet ve lüzumsuz bir gurur var… Çünkü Muslih uzaktan bir kafa darbesiyle ikinci sayıyı kaleye sokunca Galatasaray’da ümit fazlalaştı. Zaten Galatasaray’ın canlanmasına mukâbil Fener’de umûmî bir atalet gözüküyor… Bu nedenle yavaş yavaş harikayı yaratan, gayr-i kâbili mümkün kılan sarı kırmızılılar. Üçüncüyü ve beraberlik sayısını kaydedince Fener tehlikeyi anladı… Fakat aynı paniğe şimdi onlar uğramışlardı. Galatasaray ise hâlâ hücumda ve hattâ bir şut direğe çarpıyor ve Fener’i galip muvaffakiyetten mağlup dereceye düşürmeye ramak kalıyor.”

(Tanıtım Bülteninden)

Futbol Severler İçin Kitap Önerileri, bu eserler, futbolun yalnızca bir oyun olmadığını, insanlığın ortak hikâyesine nasıl katkıda bulunduğunu ve kültürel bir miras olarak nasıl bir rol oynadığını anlamak için eşsiz birer kaynak niteliğindedir. Her sayfasında futbolun büyüsünü yeniden keşfedecek, oyunun neden bu kadar sevildiğini daha iyi kavrayacaksınız.

Bizleri FacebookInstagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın! En önemlisi sayfamızı paylaşın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir