DİN VE BİLİM ÇATIŞMANIN KÖKLERİ
Sesli Kitap Açıklaması
Sesli Kitap, Din ve bilim özellikle son birkaç yüzyıldır kesintisiz bir çatışma içine gelişmiştir. Hiç şüphesiz dinlerin bu çatışmayı büyük ölçüde kaybettikleri ve bilim karşısında kaybettikleri, her dinsel yargıyı çağın bilimine uydurmaya çalıştıkları da aşikârdır. Bu uzun zamandır süregelmiştir. Büyük tarihsel dinlerden her birinin 3 yönü vardır 1 kurum, 2 öğret, 3 kişisel töreler. Ama bu üç öğe önemlerindeki değişmelerle birlikte toplumsal bir görüngü olarak ele alınan yalnızca bilim ile çatışmaları üzerinde durulan din için gereklidirler. Kişisel bir din ilimin aykırı sayacağı kesinleşmelerden kaçındığı sürece en bilimsel çağda bile hiçbir zaman yadırganmaz. Günümüzde mantık birliği hem bir güç hem de güçsüzlüktür.
Güçtür; çünkü bir düşünce dizisinin ilk basamağını benimseyen kimsenin o düzeni bütünüyle benimsemesini zorunlu kılar.
Güçsüzlüktür; çünkü son basamaklardan herhangi birine aykırı bulan kimse en azından iki basamaklarında birkaçını aykırı bulmak zorunda kalacaktır.
Seslendiren: Denizin Ötesindeki Sesler
Ücretsiz Sesli Kitap Dinle
Dinin bilimle olan çatışmasında dogmaların gösterdiği mantıksal bütünlükten doğan bu güçle ile güçsüzlüğü görürüz. Bilim büyük varsayımlardan değil gözlemlerle deneylerle bulgulara tek tek olgulardan işe başlar. Böyle olgulardan birkaçının bir araya gelmesi ile genel bir kuralı varılır. Eğer bu kural gerçek ise söz konusu olgularda bu gerçeğin kanıtlarıdır. Bu kural bir kesinlik olarak ileri sürülmemiş çıkış noktası olacak bir varsayım diye kabul edilmiştir. Doğruysa belli durumlarda daha gözlemlenmemiştir belli görüntüler ortaya çıkacaktır. Bu görüntülerin ortaya çıkmasıyla varsayım doğrulanacaktır. Yoksa o varsayımdan vazgeçip bir yenisini bulmak gerekir. Varsayıma uygun düşecek birçok olgu bulunabilir. Bir din öğretisi bütünüyle kesin, sonrasız gerçekleri vermeye çabalayan bilimden ayrılır.
Bilim her zaman deneycidir. Şimdiki kuramların eninde sonunda değişiklikleri uğrayacağını bilir. Yönteminin hiçbir eksik bulunmayan sonuçlara götürmeye mantık yönünden yetersiz olduğunu kabul eder. Böylece bilim salt gerçeğin ardından koşmaktan vazgeçmeyi, yeni buluşlar yapmakta ya da geleceği önceden belirlemekte başarıyla uygulanabilecek her kuramın taşıdığı gerçeği teknik gerçeği aramaya öğütler. Bilgi evrenin zihinsel bir aynası olmaktan çıkar. Maddesinin işlenmesinde edimsel bir araç olur bu durumda.
Bizleri Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!