TEZER ÖZLÜ – YAŞAMIN UCUNA YOLCULUK
Sesli Kitap Açıklaması
Sesli Kitap, Tezer Özlü’nün Yaşamın Ucuna Yolculuk eseri ‘alıntı’ kitabıdır. Klasik olacak ama Tezer Özlü, Türk edebiyatımızın gamlı prensesidir. Bu kitabın daha ilk sayfasından itibaren Özlü’nün geçmişine yaptığı zihninde iç muhasebesine tanık oluyorsunuz. Beğendiği mutsuz Franz Kafka, günde yaklaşık 3 paket sigara içen Cesare Pavese ve intihar kavramı üzerinde sıkça duran Italo Svevo’nun yaşadığı şehirlere denk geliyorsunuz. O inanılmaz yazarların, öykücülerin, şairlerin teneffüs ettiği, soluduğu havayı bize yansıtıyor Özlü, Yaşamın Ucuna Yolculuk eserinde.
Derinlikler gizli, duygular yoğun ve hüzün dolu Tezer Özlü sesli kitabına hoş geldiniz. Bir ‘kadın’ bu kadar güzel gülüp, melankolik ve intihar hakkındaki kavramları adeta insanı âşık ediyor. Sayfa sayısı kısa olsa da Özlü esere sadece kendinin değil bizim ömrümüzü de sığdırıyor. Her duyguyu yoğun bulmak mümkün. Yani kitapta, adeta her kelime tek anlamıyla yoğun. Yoğun acı, yoğun yorgun yoğun ve yine yoğun.
(Tanıtım Bülteninden)
Yazar Açıklaması (Kısa Biyografi)
Tezer Özlü, roman ve hikâye yazarıdır. 10 Eylül 1942 tarihinde Kütahya Simav’da doğdu. Tam adı Tezer Özlü Kıral’dır. Bazı eserlerinde Tezer Sümer ya da Tuncay Gökmen imzalarını da kullanmıştır. İlk eşi oyun yazarı Güner Sümer olmuştur. Daha sonra ise yönetmen Erden Kıral’la evlenmiştir. Adalet Ağaoğlu’nun ise görümcesidir.
Ebeveynlerinin memur hayatı nedeniyle çocukluğu Kütahya Simav, İzmir Ödemiş ve Bolu Gerede’de geçmiştir. Daha sonra ise İstanbul’da Taksim 29 Ekim İlkokulunu bitirdi. Avusturya Kız Lisesi’ndeki eğitim öğretimi bittiğinde ise 1963 yılında Ankara’ya yerleşti. Daha sonra sınavlara dışarıdan girerek İstanbul Erkek Lisesini bitirdiğinde yıl 1965’i gösteriyordu. Türkiye Şeker Fabrikaları ve Goethe Enstitüsünde çevirmen olarak çalıştı. 1968 yılında ise İstanbul’a tekrar döndü.
Türk-Alman Kültür Merkezi’nde program danışmanlığı yaptığı sırada 1981 yılında yıllık sanatçı bursuyla Almanya’nın Berlin kentine gitti. Orada Alman radyolarında Türk edebiyatı üzerine birçok program hazırladı. 1983’te Türkiye’ye dönse de Zürih’e 1984 yılında yerleşti. Orada üçüncü eşi olarak Kanadalı ressam Hans-Peter Marti ile dünya evine girdi. Evliliğinin 2’nci yılında (18 Şubat 1986) Zürih Hastanesi’nde göğüs kanserinden hayatını kaybetti. Cenazesi yakınları tarafından Türkiye’ye, İstanbul’a getirildi. Daha sonra ise Aşiyan Mezarlığında toprağa verildi.
Bizleri Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!