Sesli Kitap Açıklaması
Öyküde, kocası Mehmet’in evde ölü bulunmasının ardından Fahriye Abla’nın yaşadıkları anlatılır. Fahriye Abla mahallesinde oldukça sevilen biridir. Cinayetle suçlanmak onu çok üzmüştür ve suçsuz olduğunu kanıtlamak istemektedir. Öykünün başkişisi Fahriye Abla’dır. Tramvaycının küçük oğlu Sarı, çığırtkanlığı ile olaya tesir eden yardımcı kişidir. Bu kısa öyküde vaka zamanı çok kısa bir anı kapsar. Sarı’nın Fahriye Abla’nın adam öldürdüğünü bağırarak dört bir yana ilan etmesiyle başlayan öykü, insanların Fahriye Abla’nın evine üşüşmesi ve kocasının cesedi başındaki konuşmalar sonrasında bitmektedir. 44 Tek bir olay etrafında gelişen öyküde yine tek bir mekân kullanılmıştır. Bu mekân Fahriye Abla’nın evidir. Bu ev hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Üçüncü tekil şahıs anlatıcının bulunduğu öyküde hâkim bakış açısı göze çarpar.
Olaya müdahale etmeden tarafsızlığını koruyan anlatıcı yalnızca olayları nakletmektedir. Öyküde, anlatıcının kısa ve yalın cümlelerine rastlamaktayız. Bu kısalık ve yalınlık Muzaffer Buyrukçu’nun ilk öykü kitaplarının ortak özelliği olarak dikkat çekmektedir. Bunun yanı sıra şiirsel ifadelerde karşımıza çıkmaktadır: “Fahriye abla bir ağaç altı, bir sokak köşesi, bir pencereye vuran ışıktı. Fahriye abla bu insanları yaşatan havaydı. Güneşti, türküydü, oyundu” (Buyrukçu, 1957: 9). Öyküde konuşan yalnızca anlatıcı yahut başkişi değildir. Mehmet’in cesedinin başında insanların tek tek fikir belirtmesi öyküde çoksesliliği sağlar. Öyküde kalabalık bir kadro olmamasına rağmen adlarını bile bilemediğimiz bu insanlar aracılığıyla yazar bir dekor oluşturur.
Yazar: Muzaffer Buyrukçu
(Tanıtım Bülteninden)
En Sevilen Sesli Kitapları Hemen Şimdi Dinleyin!
Yazar Açıklaması
Muzaffer Buyrukçu, 1950 sonrası Türk öykücülüğünün kendine has özellikleriyle adından söz ettirmiş isimlerinden birisidir. 2006 senesinde hayata veda eden yazar uzun yıllar süren edebiyat hayatında şiir, roman, günlük ve öykü türünde eserler vermiştir. Farklı türlerde kıymetli eserleri olan Buyrukçu, öykücü kimliğiyle öne çıkmaktadır. Edebiyatımıza, Türk öyküsüne önemli katkıları olan yazarın öykülerini incelemek ve onun öykücü kimliğinin öne çıkan özelliklerini ortaya koymak amacıyla Muzaffer Buyrukçu’nun Öykücülüğü adlı çalışmayı hazırlamış bulunmaktayız. Yarım asırdan fazla öyküye katkı sunan yazarın hayattayken yayımladığı biri seçki olmak üzere toplam yirmi bir öykü kitabı bulunmaktadır.
Ölümünün ardından bir öykü kitabı daha çıkmıştır. Çalışmamızda Bulanık Resimler ve Kavga kitapları haricinde diğer tüm kitapların ilk baskıları esas alınmıştır. Bahsi geçen kitapların yeni baskılarında yazarın bazı değişiklikler yaptığı göze çarpmaktadır. Bulanık Resimler’in ilk baskısında isimsiz altı öykü yer alırken ikinci baskısında öykülere isim verildiği ve öykü sayısının arttığı görülmüştür. Yine Kavga adlı kitapta da ilk baskıdan farklı olarak ikinci baskıda öykü sayısının arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca çalışmamızın tamamlanmasına yakın bir dönemde yazarın yeni bir öykü kitabı neşredilmiştir. Hayallerin En Uzun ve En Hızlı Atları adlı bu eser de incelemeye alınmıştır.
Bizleri Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!