Sait Faik Abasıyanık – Plajdaki Ayna

Sesli Kitap Açıklaması

Sesli Kitap, Plajdaki Ayna Sonradan deli olduğuna karar verilen bir adam plajın aynasını kırdı. Bu, insanı yemyeşil gösteren, altının sırı dökülmüş, camlaşmış aynanın, insanları çirkin göstermesine içerledi, diye tefsir ettiler. Hayır ondan değil, evvelce aynacı imiş. İtalya’dan ayna ithal edermiş, sonra iflâs etmiş, az buçuk oynatmış, ayna görünce kırmamazlık edemezmiş diye uydurdular. İşin aslını bir ben biliyorum, bir de ayna. O halde aynayı kıran da sensin diyeceksiniz, bize numara yapıyorsun.

Pek âlâ! Aynayı kıran benim. Deli olduğuma karar verildi. Ama zararsızmışım, pek zararsızmışım. Öcümü aynalardan alırmışım. Bunlar doğru değil! Doğrusu şu: Aynayı kırmamın hiç bir sebebi yoktur. Sebepsiz yere kırdım. Canım sıkıldı, eğlenmek için kırdım bile diyemem. Güzel insanları çirkin gösteriyormuş; ne münasebet efendim. Güzel insanları çirkin gösteren ayna onların derununu tefriş eder. Böyle aynayı plajlara asamazlar. Yoksa aynada insanların çirkin taraflarını mı görmeğe başladın da… Hani nasıl yazılar aynada ters çıkarsa insanların da tersleri mi gözüküyordu sana, derseniz ben de size felsefeden hiç hoşlanmadığımı, hele böyle dahiyanesinden iğrendiğimi arzederim.

Öykü: Plajdaki Ayna
Yazan: Sait Faik Abasıyanık
Seslendiren: Hakan Vanlı

(Tanıtım Bülteninden

Yazar Açıklaması

Sait Faik Abasıyanık, 1906 yılında Adapazarı’nda dünyaya geldi. Babası Mehmet Faik Abasıyanık kereste, ceviz kütüğü üzerine iş yapan bir tüccardı. Dedesi Sait Ağa’nın Adapazarı’ndaki kahvesi, aydın kişilerin toplantı yeridir. Annesi Makbule Hanım, Adapazarı ileri gelenlerinden Hacı Rıza Bey’in kızıdır. İstanbul Erkek Lisesi’nin onuncu sınıfından Bursa Lisesi’ne nakledildi. Oradan mezun oldu. Bir süre Edebiyat Fakültesi’de okudu. Babasının isteği üzerine ekonomi tahsili için İsviçre’ye gitti. Onbeş gün sonra Fransa’ya geçti. Üç yıl orada yaşadı. Geri dönünce aile mesleği olarak ticaretle uğraştıysa da başarılı olamadı. Fransa’dan döndükten sonra kısa bir müddet Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi’nde Türkçe grup dersleri öğretmenliği yaptı. Hikaye yazarlığı onun mümeyyiz vasfı oldu. Bütün ömrünü, bazan Şişli’de Bulgar Çarşısı’ndaki apartmanında, çoğu zaman da Burgaz Ada’daki köşklerinde annesi ile geçirdi. Ölümünden sonra evi müze haline getirildi. Annesi bir Sait Faik Hikaye Armağanı tesis etti. Şiir, roman ve hikaye türlerinde eser verdi. 11 Mayıs 1954 salı günü sirozdan öldü.

Bizleri FacebookInstagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Ayrıca Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir