Sesli Kitap Açıklaması
İşim mi?… Eh işte…” Caddede, kalabalık arasında kulağıma çarpan söz, bu. Bu kadarcık: İşim mi? Eh işte… Öyleyse, sapı kırık, taç yapakları dökük bir ses. Dönüp bakmadım. Kim olduğunu görmedim. Küçük bir işmiş. Önemsiz bir iş! Kasa yapımında çalışan kaportacı arkadaşı, sabah akşam karşısına geçip de, in atlı, sabırlı, ona bunu öğretmeye kalkana dek, önemsiz bir iş yapmakta olduğunu bilmezdi. Kendisi için önemliydi, güzeldi, iyiydi. En iyi bildiği işti. Altı araba, kamyon kasalarını süslüyordu. Yeşiller, sarılar, maviler, kırmızılar, akarsular, göller; dağlar ve karanfiller onun da içini süsler, günlerini güzelleştirirdi. Bu arabaları, kamyonları sülünleri de sevindiriyor olmalıydı.
Yoksa önünde neden sıraya girsinler, neden, gölün içinde bir kuğusu da mutlaka olsun, desinler. Önüne getirilen her kasa tahtasını boyardı. Çiçekler, böcekler, dantela kıvrımlarla çektiği çerçeveye bir karanfil de kendinden katardı. Dedesinin işiydi. Sonra, babasının da işiydi. Bir işin ortasında, ak donuyla çıkar gelir, denir ki hâlâ sağ, başının ucuna dikilirdi: “Gölün şıpırtılarını unuttun. Suların salmışını unutma. Boyayı da iyi ov. Renkler sevinsin” derdi. Baştan savma! Dolunayı suya düşürmeyi unutma!” Gözleri çakmak çakmak ona bakardı. Hoşgörmez bakışlarına karşın, babası gibi, dedesinin de kendisiyle övündüğünü bilirdi.
Dağ başlarına döne döne çıkan yolları, maviliklerde süzülen bir tepkili uçağı ikisi de akıl etmemişti. O yolların dönemeçlerini ne de yumuşak alıyor kamyon!… Kasası üstündeki, bu yollan döne döne çıkan kamyon da çok süslüydü. Çiçek demeti gibi… Tepkili uçağın ardındaki ak çizgiyi pamuksu bulutlar böler. Böylece, dereleri hevesle oğar parlatır, suları gümüşsü yansımalarla çıldırtırdı. Dermen gözleri bulanır, sırtı ağrırdı. Şimdi, göz bebeklerine oturmuş bulanıklık alnı şey mi, bilinmez. Babası, fırçayı eline verirken: “Gönlünce yap, Başka şeye kulak asma. ” demişti. Artık babası da yok. Kasa yapımında çalışan arkadaşı ise tepesinden hiç eksik olmuyor.
Yazan: Adalet Ağaoğlu
Seslendiren: Levent Üzümcü
(Tanıtım Bülteninden)
En Sevilen Sesli Kitapları Hemen Şimdi Dinleyin!
Yazar Açıklaması
Adalet Ağaoğlu, (d. Nallıhan, Ankara, 13 Ekim 1929), daha çok roman ve öykü türündeki eserleriyle tanınan yazar. 20. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli romancılarından biri kabul edilir. Türkiye’nin değişik dönemlerini ve bu dönemlerin insan hayatlarına etkisini inceleyen eserler vermiştir. Romanları dışında hikaye, oyun, deneme, anı türünde eserler verir. 13 Ekim 1929’da Nallıhan’da dünyaya geldi. Babası, kumaş tüccarı Hafız Mustafa Sümer’dir. Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu ve tek kızıdır. Kardeşleri Dr. Cazip Sümer (1925-1975), oyun yazarı, oyuncu Güner Sümer (1936-1977) ve iş adamı Ayhan Sümer (1930)’dir. İlköğrenimini
Nallıhan’da tamamladıktan sonra 1938’de ailesi ile birlikte Ankara’ya yerleşti Ortaöğrenimini Ankara Kız Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1950 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Edebiyata ilgisi lise yaşamında şiirlerle başladı, kısa bir süre sonra oyun yazarlığına yöneldi. İlk defa 1946’da Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yayımlayarak yazarlığa başladı. 1948-50 arasında Kaynak Dergisi’nde şiirleri yayımlandı. İlk romanı Ölmeye Yatmak, 1973’te yayımlandı. Bu ilk romanından itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu oldu. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi(1979) ve Hayır (1989) adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazandı. Bir Düğün Gecesi ve Hayır romanları yayınlanır yayınlanmaz, ikinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü, dördüncü basımında toplatıldı.
“Fikrimin İnce Gülü” romanı hakkında, “askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif (küçük düşürmek)” suçlamasıyla hakkında 1981 yılında dava açılan Ağaoğlu, iki yıl süren davanın ardından aklandı. Düğün Gecesi” ise soruşturma aşamasında kaldı. Dönemin üç önemli roman ödülüne layık görülmüş olan Bir Düğün Gecesi adlı roman için ayrıca Aldous Huxley’den aşırma olduğu suçlaması ortaya atıldı ve uzun tartışmalara sebep oldu. Öykü kitapları, denemeler, anı-roman türünde eserler de yayımlayan Ağaoğlu 1991 yılında Çok Uzak Fazla Yakın’la oyun yazarlığına döndü. 1983 yılından beri İstanbul’da yaşayan Ağaoğlu, halen yazmayı sürdürüyor.
Bizleri Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Ayrıca Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!