Sesli Kitap Açıklaması
Sesli Kitap, Siesta Ayna’nın sol üst köşesine sıkıştırılmış yarısı yırtık fotoğraf, tümüyle yırtılıp atılma kıyılamamış. Kadının o zamanki gözlerinde hiç eskimeyen ama her bakışmada ona geçmişi, aşkı, sevgiyi, güzel günleri sonra da düş kırıklığını giderek ihaneti anımsatan bir gülümseyiş. Fotoğrafın ikiye bölünmüşünün kanserli hücrelerin ya da kangren olmuş organların örneğin yüreğin kesilip atılışının öyküsünü kim soğuduysa söylemedi bugüne kadar. Ama şimdi anlatmak açıklamak ve barışık olduğu yalnızlığını bir insanın sesi ile duruşu ile bakışıyla varlığı ile doldurmak istiyorum. Belki yaşama yeniden açılmadan eşiğinde duruyor.
Elinden tutup çekecek ya da ardından itilecek birine gereksinmesi var.
Çıkıp gelmeli o insan çağrı beklememeli zili çalmalı, bir güvercin olup çatıya konmalı.
Sonra balkon kapısının camına tıklatmalı ve fotoğrafın eksik kalan yarısını o yırtılmış gülümsemeyi tamamlamalı.
Ben geldim…
Sarılmalı ona, kucaklamalı onu, ne iyi ettin buyur gir içeriye baş köşeye otur soyun, dökün rahatla kendi evin sahibi burayı. Dost ol, arkadaş ol, içinden gelirse yüreğin kapılırsa sevgili ol bana. Nasıl istersen ne istersen yeter ki yanında dur ve dinle beni.
Kadın aynaya bakıp umutsuzca gülümsüyor bir an sonra da gözlerini yumup tuvalet masasına kapanıyor başı kollarının arasında. Ağlamayı bile başaramıyor artık yüreğini derisi kalınlaşmış olmalı, bunu düşününce irkiliyor karşı çıkma gereği duyuyor duyarsızlık değil elbette alışkanlık.
Ne çok aldatılıyoruz her gün, her an onun kanıksanması.
Ne çok kurşunlanıyoruz, yakılıyoruz, vuruluyoruz, parçalanıyoruz, tüketiliyoruz bunun alışkanlığı.
Sürüye kattılar hepimizi örümcek kafalı çobanlarımızın önünde seğirtip duruyoruz. Öyleyse neden unutamadı neden hala yakınında insan istiyor? Demek ki yeterince yok edemediler kimliğini direniyor. İnsan olmanın yollarını bulmaya gün ışığının kapalı kapısını aralamaya çabalıyor, en azından istek duyuyor.
Yaşama var olma belirtisi sayılabilir bunlar. Sevinçte sayılabilir coşkuda çünkü yüreği hala kalıyor. Kanamayı duyuyor önlemeye çalışıyor bunu başarıyor ve hiç ağlayamıyor. Bir de ağlamaya başlayabilirse…
Ayak sesleri duyar gibi olunca başını kollarının arasından alıyor çevresine bakılıp kulak kabartıyor.
Alt kattaki dairenin kapısı açılıp kapandı.
Tamam gelen giden yok…
Çatı katının ulaşılmazlığında kitaplarının, plaklarının, kasetlerinin, defterlerinin arasında kendine eşlik ve tanıklık etmeyi sürdürüyor.
Gerçek bir insan ne zaman çalacak kapısını ne zaman…
En Sevilen Sesli Kitapları Hemen Şimdi Dinleyin!
Yazar Açıklaması
Burhan Günel, Türk romancı, öykücü ve şair. 1947’de Antakya’da doğdu. 1965’te Konya Erkek Lisesi’ni, 1967’de Hava Harp Okulu’ni bitirdi. İlk romanı Ökse 1972’de, ilk öykü kitabı Sevgi Bağı ise 1974’te yayımlandı.
21 Aralık 2012 tarihinde vefat eden Günel’in cenazesi Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda defnedildi.
Bizleri Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Ayrıca Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!