Sesli Kitap Açıklaması
Orhan Kemal
“Çikolata”
Sesli Kitap Full Dinle!
Sesli Kitap, Şekercinin kocaman vitrini önündeydiler. Vitrinde boy boy, kutu kutu şekerler, şekerlemeler, çikolatalar. Çikolatalara bakıyorlardı. Ortadaki topaç gibi oğlanın sağında ablası, solunda yoğurtçunun kızı. Yoğurtçunun kızı “Abla” kadardı. Abla az önce topaç gibi kardeşini berbere götürmüştü, çeke çeke. Büyük aynaları vardı berberin, telleri mavi boncuklu kafesi vardı, kafesin içinde sarı, sapsarı kuşu.
Babasının arkadaşıydı sonra. Dudağının üstünde ipince, simsiyah bıyığı, karşı evin koca memeli kızına güler dururdu aynalardan. Koca memeli kız da gülerdi, gülüşürlerdi. Arada el ederlerdi birbirlerine. Topaç gibi oğlan da görmüştü saçları sıfır numaraydı kesilirken. Sarı kuşu da görmüştü. Parmak kadar, bıcır bıcır. Berberin makinesi saçını çekmese arada. Canı öyle acıyordu ki. Kalkıp kaçmak, sokaktan dükkanı taşlamak geliyordu. Bunun için sevmezdi traş olmayı. Tepinmesi, ablasını tekmelemesi bundandı. Traştan sonra ablası “Paralarımızı karıştırıp ellilik bir çikolata alalım” demeseydi bilirdi yapacağını.
Şekercinin vitrini önünde silinivermişti berber de, aynaları da, kafeste, sarı kuş ta. Çikolatalar vardı şimdi, salt çikolatalar. Güneşte alev alev uçuşan kırmızılar, morlar, sarılar, maviler; kırmızılara, morlara, sarılara, mavilere sıkı sıkı sarılı çikolatalar. Abla da, oğlan kardeş te, yoğurtçunun kızı da sıkı sıkı sarılı, alev alev kırmızıların, morların, sarıların, mavilerin içindeydiler. Ya da maviler, sarılar, morlar; kırmızılar alev alev, yaprak yaprak uçuşuyordu içlerinde.
Öykü: Çikolata
Yazan: Ohan Kemal
Seslendirenler: Mazlum Kiper, Figen Evren, Levent Sülün, Süreyya Güzel
(Tanıtım Bülteninden
En Sevilen Sesli Kitapları Hemen Şimdi Dinleyin!
Yazar Açıklaması
15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğan sanatçının asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü’dür. İstiklal Mahkemelerinde yargılanmış siyasetçi Abdülkadir Kemali Bey’in oğludur. Babasının, 1930’da Ahrar Fırkasinı kurmak ve gazete çıkarmak yüzünden öldürülme korkusuyla Suriye’ye geçmesi üzerine, ortaokul son sınıfta öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Bir süre Suriye ve Lübnan’da yaşamış, 1932’de Adana’ya dönerek burada işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu, katiplik yapmıştır. 1939’da ilk şiirlerini de yazdığı askerliği esnasında, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 5 yıl hapse mahkûm olmuştur.
Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yatan sanatçının Bursa Cezaevinde Nâzım Hikmet’le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası olmuştur. Hapisten çıktıktan sonra amelelik, sebze nakliyeciliği, Adana Verem Savaş Derneğinde kâtiplik yapmış ve 1950 yılında İstanbul’a yerleşmiştir. Bu tarihten itibaren hayatını yazılarıyla kazanmıştır. Tedavi amacıyla Soyfa’ya gitmiş ve 2 Haziran 1970’te Sofya’da tedavi edildiği hastanede beyin kanamasından ölmüştür.
Bizleri Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!